Coğrafya Kaderdir

Bugün kısa ama etkileyici bir seyahatten döndüm. Bir yandan yerleşik hayatıma geri dönmeye çalışırken diğer yandan da buraların kültürüne, gördüklerime, hissettiklerime ve yorgunluğuma alışmaya çalışıyorum. Aslında istisnasız her yolculuğum bana yeni bir şeyler katıyor fakat beni böylesine etkileyen, düşüncelerimi şekillendiren seyahatlerimin sayısı daha az. Dünyanın sandığımdan nasıl da farklı, nasıl da büyük olduğunu, insanların benim etrafımdakilerden, gördüklerimden ibaret olmadığını yeniden hatırladım. Yaşadığım coğrafya, benim sandığımın çok ötesinde. Şükretmem gerekenler bile düşündüklerimden fazlaymış aslında.

"Coğrafya kaderdir" derdim hep. Benden, bizden daha iyi şartlara sahip, refah seviyesi çok daha yüksek insanlar için. Bundan tam 2 sene önce Avrupa'ya gitmiş, insanların yaşam standartları karşısında bunları hissetmekten alı koyamamıştım kendimi. Fakat bugün aynı cümleyi farklı hislerle yeniden tekrarlıyorum. " Coğrafya Kaderdir." Öyle topraklarda yaşıyoruz ki, bundan milyonlarca yıl önce bile insanlar yaşamak için bu coğrafyayı tercih etmişler. Yerleşik hayata bu topraklarda geçmişler.

Ben çok küçük bir şehirde yaşıyorum ve bizler burada neredeyse birbirimizin aynıyız. hemen hemen aynı fırsatlara sahibiz, bir çoğumuz birbirinin tanıdığı, ve hatta gittiğimiz okullar bile birbirine yakın düzeyde eğitim vermekte aslında.

Fakat ben bugün farkına vardım ki; benim değiştirmeye çalıştığım, yerine daha iyisini koymak istediğim fırsatlara sahip olmak için bile elinde avucunda ne varsa bırakabilecek insanlar varmış. Hayatta sandığımdan, sandığımızdan daha çok şeye sahipmişiz. Bizim için sıradan, günlük rutinimizin haline gelmiş işler bile, başkaları için lüks sayılabilirmiş. Bunu hangi şehirden, hangi topraklardan okursanız okuyun; sandığınızdan çok daha şanslı olduğunuzu unutmayın!